Pêvek:Ferhengoka Gundê Qaşan
- siftê: ilk önce
- şanê: inşallah
- milamet: rezil
- êrnok: rezil
- gêçe: yön ,taraf
- etê, etik: anne
- keko: baba
- bavko: dede
- anê, anik: nine
- xweng: kız kardeş
- birang: erkek kardeş
- dînik: manyak, salak
- kawik: yarım akıllı
- êlge bûn: durmak
- dawestîn: ayakta durmak
- kur: baş kafa
- kurik, gore: çorap
- totik: akıl
- fîllur, kakul: ayakkabı
- şimik: terlik
- gepir: ense
- vesîn: dinlenmek
- vêsîn: sönmek
- mit, wistrî: diken
- mat: pekmez
- riz: pirinç
- qelê, qelê kirin: söbelemek
- çerx bûn: dönmek
- zêrze, koz: kilit
- avzêmik: bahar pinarı
- ziman: anahtar
- wiste: çakmak
- cilxi: patika yol
- ci: yatak
- cil: kilim
- kinc: elbise
- pî: kol
- qarîn: kıskanmak
- qaranek: kıskanç
- gum: avurt
- rind: iyi
- rindik: güzel
- çipêşe, çito, çitlo, çir: nasıl
- jindinî: -den başka
- şuntir, şuntireva...: -den sonra
- jirçîki, jîrki: -den beri
- şunva: geri
- şor: laf
- den kirin: konuşmak
- hes: ses
- qilêr, gemar: kir
- lênîştin: binmek
- zar, dwêl: çoçuk
- gulbiz: güzel kız, çiçek ismi de olabilir
- broş, broşk, kuşxane: tencere
- veşarnek: saklambaç oyunu
- malik: aile sorma oyunu
- geladex: beş taş oyunu
- gilçin: çamura deynek saplama oyunu
- tîtirman: firildak
- firfirik: pervane
- jêlî: aşağıdan
- şerejor: yokuş yukarı
- şerejêr: yokuş aşağı
- dilgirtkî: aşk, tutku
- hundir gir bûn: midesi bulanmak
- gêr kirin: yıkmak, düşürmek
- xiş kirin, işkandin: kırmak
- pêlênan: basmak
- hendê: yanında
- qend: kadar
- xirtik: boğaz
- livîn: kimıldamak, hareket etmek
- ragernandin: kovalamak
- ger dan: kovmak
- ramedîn: uyumak, uzanmak
- damelisîn: diz çökmek
- kenegîri: gülme ve ağlama karışımı duygu, hal
- kelexwuh: hararet, sıkıntı stres sonucu dökülen ter
- malxur: aç gözlü
- bel kirin, rep kirin: dikmek , dikilmek
- çeng: koltuk
- guçik: kulak
- zexel, maris: tembel
- cure, curik: siska, zayıf, küçük
- vêcê, vêşê: bu sefer
- hînga: şimdi
- hingê: o zaman
- dewre: ters, yanliş
- vaceva: tersten
- pol: köz
- mange: inek
- quncir: çimdik
- gonc: kütük
- kort: çukur
- -frêz: ekilmiş tarla, ekin
- pîroz, mêwik: düğme
- morik: boncuk
- cêwik: cep
- cêwik: ikiz
- çok: diz
- jnû: diz adaleleri
- hiro: bugün
- ro: gün, güneş
- pêr: önceki gün
- do: dün
- siwe: yarın
- siwê: sabah
- sêwal: öteki gün
- êal: daha sonraki gün
- cê: ayrı
- paşînê: cumartesi
- doçik: kuyruk
- boci: köpek yavrusu
- kud(t)ik: köpek
- qumqumik: kertenkele
- çekçekî: çekirge
- gêre: karınca
- -çirçirik: cırcır böceği
- dakemar: yılan anası
- pizêz: pislik yuvarlayan bir siyah böcek
- sizik: süpürge
- lox: yuvarlak, silindir
- lox kirin: yuvarlamak
- loxik: yuvarlama yemeği
- klor: kömbe , börek çeşidi
- teneşîr: sütle bulgur, pirinç tanesi karışımı yemek
- keşk: tarhana
- çolik: çökelek
- firi: ağız, kuzalama dönemindeki süt
- pendir: peynir
- rûn: yağ
- pelûl: lapa pekmez karışımı tatlı
- qetmer: börek
- nanî tenik: ince ekmek
- tepleme: kalın ekmek
- şilqî: kabaca pişirilen ekmek